| |||||||||||||||||
| |||||||||||||||||
Sponsor AlanıAnamur SEDİRAnamur SEDİR 1993-1994-Aralık 1993 1. Sayı-Ocak 1994 2. Sayı -Şubat 1994 3. Sayı -Mart 1994 4. Sayı -Mayıs 1994 5. Sayı SaatHİKÂYELERİmran AKSOY HikâyeleriAna MenüSponsor AlanıZiyaretçi Bilgileri
HAVA DURUMU |
MİLLİ ŞAİRİMİZ M.AKİF ERSOY28 Aral?k 2014, 23:40 MİLLİ ŞAİRİMİZ M. AKİF ERSOY Müslüman Türk’ün mazisine hasret çeken ve ona karşı duyduğu heyecanları anlatan milli bir şairimiz M. Akif Ersoy. 1873-1936 yılları onun hayat yıllarıdır. Asıl mesleği baytarlık olan Akif bu mesleğini çok az bir süreyle yapar. Daha sonra dini bilgileriyledir ki, bu meslekle ilgili memuriyetlerde de bulunmuştur. İstiklâl Harbi’nin bütün zorluklarını ve acımasızlığını bizzat yaşayan Akif, Hürriyet, bağımsızlık, bağnazlık, ham softalık, hurafecilik gibi toplumları yiyip bitiren, tembelliğin girdabında miskinleştiren bir anlayışa ve sisteme karşı çıkarak bu konuda halkı aydınlatmayı bir görev bilmiştir. Bütün bu toplumların geri kalmasını ve ona buna avuç açıp dilenmesine sebep olan unsurlara parmak basmasını bilmiş, aynı zamanda da uzman bir toplumbilimcidir. M.Akif, şiirlerinde ARUZ veznini kullanmış, genelde de CANLI HALK diliyle halkın hayatını ve özelliklerini, hurafelerini, tembelliklerini, miskinliklerini üstüne basa basa anlatmasını bilmiş bir sosyologdur. Şiirlerini yedi kitapta toplamış, her kitabın ayrı bir adı olmasına rağmen hepsine birden SAFAHAT unvanını vermiştir. Onun; Küfe, Mahalle Kahvesi, Meyhane, Seyfi Baba, Hasta ve İstibdat isimli şiirleri, içinde yaşadığı Müslüman Türk toplumunun yaşadığı aksaklıkları bütün gerçekleri ve çıplaklıkları ile ortaya koyduğu şiirleridir. “Süleymaniye Kürsüsünde” adını taşıyan ikinci kitabında Akif, bir cami kürsüsünden konuşmalar şeklinde; milli birliğin yollarını araştırmakta: Osmanlı aydını ile HALK arasındaki ilişkileri ele almakta. Bu yolla, milleti birliğe ve beraberliğe ulaştırmanın yollarını öğütlemektedir, yollar göstermektedir. Ve Tanrı’ya bu birliğin sağlanabilmesi için dua ve niyazda bulunmaktadır. “Hakkın Sesleri” isimli üçüncü kitapta ana konu ve ruh İslâm’dır. İnsanları coşturan, devrin siyasi ve toplumsal hadiselerine İslâm gözüyle bakar ve KALKINMA fikrini ve bunun nasıl olması gerektiğine dikkat çeker. “Fatih Küsüsünde” isimli dördüncü kitapta, kalkınmanın ve medenileşmenin yolunun Kur’an da olduğuna dikkat çekilir. İslâm dininin çalışmaya ve kazanmaya ne kadar önem verdiğini izaha gayret eder ve yol gösterir. “Hatıralar” adını taşıyan beşinci kitabında, Birinci Dünya Savaşı yıllarında yazdığı şiirlerinden oluşur. Başlarında birer hadis bulunan şiirler, Müslümanlığın kurtarılmasını temenni eder, İslam birliğini de telkin. Beş altı pençe bir olmuş boğazlamakta bizi! Silindi gitti Hilâlin şu anda belki izi, Zavallı Marmara’nın şerha şerha bağrından, Bir İngiliz bezidir belki, şimdi dalgalanan. *** Asım’ın nesli… Diyordum ya.. Nesilmiş gerçek: İşte çiğnetmedi namusunu çiğnetmiyecek Şuheda gövdesi, bir baksan a, dağlar taşlar.. O, rükû olmasa, dünyada eğilmez başlar, Vurulup tertemiz alnından uzanmış yatıyor; Bir hilâl uğruna, yarap ne güneşler batıyor!.. Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş asker Gökten ecdat inerek öpse o pâk alnı değer. Memur olarak Arabistan ve Almanya’ya giden Akif, Kurtuluş Savaşı’nda Anadolu’ya geçerek vatanın kurtuluşu için çalışmıştır. Milletvekili olan Akif, Mısır’a gider ve uzunca bir süre orada kalır. Sıkılarak Yurda döner, “İslâm en iyi Türkiye’de uygulanmaktadır” der. Bunu sağlayan Atatürk için ise, “Rab’bim benim ömrümden al Gazi Paşa’ya ver!” dediği de meşhurdur. 78. Ölüm yıldönümünde bu Anadolu ve Türk aşığı Milli şairimizi anabilmenin mutluluğu ile yazabilmenin mutluluğunu yaşamaktayım. Mekanı cennet olsun.. Esen kalınız. Nazım PEKER nazimpeker@gmail.com Bu haber 1863 defa okunmuştur.
|
Sponsor AlanıSANATIN İÇİNDEN ;Sponsor Alanı |
|||||||||||||||
0cak - 2012 / Her Hakkı Saklıdır / Kaynak gösterilip, sitemizin ilgili sayfasına link verilerek alıntı yapılabilir.
Yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir-Site ticari olmayıp, kütüre hizmet eder. |