HAYAL EKTİM BİTMEDİ
Devletler hayallerle ve hayalperestlerle yönetilirse; sonu, hüsrandır, kayıptır. Türkiye tam 13 yıldır, “Sıfır sorunlu komşuluk, laik düzene son, İslam Devleti” anlayış ve hayaliyle yönetildi.
Oysa bilmediler ya da bilmezden geldiler ki; İslam’ın devleti olmaz.
Ahlakın, adaletin, hoşgörünün devleti olur.
Esad’ı devirmek, PKK’yı bitirmek hayaliyle yürütülen iç ve dış politikalar Türkiye’yi; (Allah korusun) Suriye olma noktasına taşımıştır.
Allah’tan ki Kurtuluş Savaşı’nı zaferle başaran, ülkeyi CUMHURİYET ve LAİKLİKLE taçlandıran (Bazılarının söyleyişi ile)iki AYYAŞ’ın (!) sağlam temeller üzerine kurduğu Türkiye Cumhuriyeti, kendine uzanan her türlü iç ve dış hainliği yok edecek güç ve kudrette olduğunu bir kez daha göstermiştir.
Sindire sindire yıkılmaya çalışılan Cumhuriyet, yeniden kendini göstermiş. Düşmanlarını ters köşe yapmıştır.
On üç yıldır, tedricen altını oyduklarını sandıkları Devlet, yeniden şahlanmış: içte ve dışta düşmanlarına;” Sakın ha! Aklınızdan bile geçirmeyin!” demiştir.
Hayalcilerin hayalleri ellerinde patlamış. İdeolojilerinin altında kalmışlardır.
Oysa devletlerin beyni ve hafızası vardır. Bu hafızadır ki, devletleri geçmişten alıp geleceğe taşır.
Hafızası olmayan devletler ve milletler; tarihin çöplüğünde yerini almaya mahkum olurlarken, hayalperestler ise ya “DELİ” ya da psiko-manyak sıfatlarıyla tarihe gömülmüşlerdir.
Ülke, komşularıyla “Yurtta barış, dünya da barış” ilkesinden uzaklaştırılmış. Barzani ve PYD dışında dostu olmayan bir konuma getirilmiştir.
Bunun neresi başarıdır?
Bir ülkenin yöneticisi, ülkenin bir şehrine gidip, “Kürt sorunu vardır ve çözülmelidir” diyebilir mi? Bu, düpe düz ülkenin bir kısmını etnik olarak “ayaklanın, haklarınızı arayın” anlamına gelmez miydi?
Geldiği de ortaya çıkmıştır.
Ülkenin Kürt sorunu varsa ki vardır: ağalık, geri kalmışlık, o bölgede kadınların mal gibi alınıp-satılmaları sorundur.
Bu sorunlar; o bölgenin insanlarıyla ve hakim unsur Türklerle konuşularak çözülmez miydi?
PKK kim ki onunla masaya oturdunuz?
O bölgenin saf, masum ve ezilen insanlarını neden Terör örgütünün insafına terk ettiniz?
Gelinen noktadan memnun musunuz?
S. Davutoğlu, “Çözüm süresince PKK silahlandı” demekte. Günaydın beyim! Hazırlanın da balığa çıkalım denmez mi?
S.Erdoğan başta olmak üzere AKP’nin tepe noktası, ellerine geçirdikleri devlet olanaklarının sarhoşluğundalar ve gözleri başka bir şey görmüyor. IŞİD’ göz kırparak Halife olmak hayaliydi.
Ülkenin yanması, yıkılması, parçalanması, bölünmesi onları asla ırgalamıyor. Onlar, kendi çıkarları, ellerine geçirdikleri olanaklarını ve saltanatlarını düşünmektedirler. Yanlış yoldasınız dedikçe; “Kandan beslenenler” diye bize iftira edenlerin hali ne yazık ki; içler acısı.
Hayal ile gelinen nokta, ihanet değilse; “Hayal ektim bitmedi” noktasıdır.
Esen kalınız.
Nazım PEKER
Bu haber 1626 defa okunmuştur.