| |||||||||||||||||
| |||||||||||||||||
Sponsor AlanıAnamur SEDİRAnamur SEDİR 1993-1994-Aralık 1993 1. Sayı-Ocak 1994 2. Sayı -Şubat 1994 3. Sayı -Mart 1994 4. Sayı -Mayıs 1994 5. Sayı SaatHİKÂYELERİmran AKSOY HikâyeleriAna MenüSponsor AlanıZiyaretçi Bilgileri
HAVA DURUMU |
ALMAN VAKIFLARI VE TÜRKİYE14 Mart 2013, 20:22 “Vakıf” kavramını hepimiz duyarız ve aşağı yukarı manasını biliriz. Vikipedi şöyle tanımlıyor “vakıf” kavramını: “Geleneksel olarak, bir hizmetin gelecekte de yapılması için, belli şartlarla ve resmî bir yolla ayrılarak bir kimse tarafından bırakılan mülk veya paraya ‘vakıf’ denir. Belli bir amaç için kurulur ve bunun dışında bir faaliyet gösteremezler.” Türk kültür ve sosyal hayatında vakıflar önemli bir yer tutar. Özellikle Selçuklu’da, Osmanlı’da vakıflar sosyal yapının temel taşları olmuşlar, hizmetleri yüzyıllara uzanmıştır. Bunları az çok hepimiz biliyoruz. Buradan hareketle başka bir konuya gelmek istiyorum: “Ağlamadan sorumlu devlet bakanımız” Sayın Bülent Arınç 6 Mart 2013 tarihinde Berlin’de, “Türkiye’nin Değişimi-2023 Vizyonu ve Avrupa” konulu bir konferans/panele katıldı. Olabilir, tabiî ki katılacak. Hele konu “Türkiye” ise. Bu konferansı kimin tertiplediğini, Türkiye’nin geleceğini ve değişimini bu kadar düşünenlerin kim olduğunu biliyor muyuz? Bilmeyenler için söyleyeyim:Konrad Adenauer Vakfı ve Humboldt Üniversitesi. Başka bir soru: Adenauer Vakfı’nı bilen var mı? El cevap vel kemal; Friedrich Ebert, Fiedrich Naumann, Heinrich Böll Vakıfları gibi, terör örgütü PKK’ya yardım eden Alman vakıflarından birisi Konrad Adenauer Vakfı. Yani, Türkiye Cumhuriyeti’ni bölmeye, parçalamaya çalışan düşman teşkilâtlardan birisi. Adenauer Vakfı’nın ülkemizle ilgili olumsuz faaliyetleri yeni değil. Hatırlayacaksınız, yıllar önce Bergama’daki altın madeninde siyanür kullanılıyor diye Bergamalılar ayaklanmış, hatta İstanbul’a kadar protestolarını uzandırmışlar, Boğaz Köprüsü üzerinde şov yapmışlardı. Önlerinde de meşhur Hopdediks (Bayram Kuzu) vardı. Bergamalılar’ı otobüslerle İstanbul’a kim taşımış, masraflarını kim karşılamıştı biliyor musunuz? İşte bu Konrad Adenauer Vakfı. Peki, bu vakıf –veya Almanlar- Bergamalılar’ı çok mu seviyorlardı da onlara destek verdiler? Hayır, onların sevdiği paraydı. Çünkü, o tarihlerde Almanya Türkiye’ye yılda 30 (otuz) ton altın satıyordu ve bu pazarın elinden çıkmasını istemiyordu. Hopdediks (Bayram Kuzu)nun ölmeden önce, çocuklarına, “Böyle eylemlere katılmayın, başkalarına kanmayın.” diye ikazda bulunması manidar değil mi? Oğlu Necati Kuzu da babasının kandırıldığını söylüyor ve “Söylenenlerin yalan olduğunu gördük. Açıkçası madenin zararından çok yararını gördük.” diyor. 2002’de faili meçhul bir cinayete kurban giden Necip Hablemitoğlu da, “Alman Vakıfları- Bergama Dosyası” adlı eserinde Konrad Adenauer Vakfı gibi vakıfların gerçekte nelerle uğraştıklarını gözler önüne seriyor. İşte, Türkiye Cumhuriyeti’nin Başbakan Yard. Bülent Arınç, ülkenin geleceğini, yaşayacağı değişimi Berlin’de söz konusu vakıfla beraber değerlendirdi. 2023 vizyonunu bu vakıfla hazırladı. Hürriyet ve demokrasi kahramanı Mustafa Reşit Paşa da 1839’da Fransız ve İngiliz temsilcilerinin talimatları ile Gülhane Hatt-ı Humayûnu’ nu (o günkü anayasa) hazırlamıştı. O gün de bugünküne benzer şartlar anayasaya koydurulmuştu. Sonucunu hepimiz biliyoruz: Osmanlı Devleti paramparça oldu. İngilizler ve Fransızlar muradlarına erdiler. Sayın Arınç’a ithaf olunur: “İdrâk-i mali bu küçük akla gerekmez Zirâ bu terazu bu kadar sıkleti çekmez” (Ziya Paşa) Başka söze ne gerek. Ali Rıza KİBRİT Bu haber 2119 defa okunmuştur.
|
Sponsor AlanıSANATIN İÇİNDEN ;Sponsor Alanı |
|||||||||||||||
0cak - 2012 / Her Hakkı Saklıdır / Kaynak gösterilip, sitemizin ilgili sayfasına link verilerek alıntı yapılabilir.
Yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir-Site ticari olmayıp, kütüre hizmet eder. |