anamursedir-anamur dergi
ANASAYFA HABER ARA FOTO GALERİ VİDEOLAR ANKETLER SİTENE EKLE RSS KAYNAĞI İLETİŞİM

Sponsor Alanı

Anamur SEDİR

Anamur SEDİR 1993-1994

   -Aralık   1993  1. Sayı
   -Ocak    1994  2. Sayı
   -Şubat   1994  3. Sayı
   -Mart     1994  4. Sayı
   -Mayıs   1994  5. Sayı

MAKİ DERGİSİ

MAKİ DERGİSİ-105

Saat

Ana Menü

Sponsor Alanı

 

Ziyaretçi Bilgileri

»Aktif 20  
»Bugün 1526  
»Toplam 14034846  
Sayın Ziyaretçimiz
»IP'niz | 3.143.228.40
» Bu sitemizi ziyaretiniz

HAVA DURUMU

ANAMUR

İSKELE, SKALA, SKUL, OKUL

Rufat Latifoğlu

11 Nisan 2019, 22:17

Rufat Latifoğlu

 

İSKELE,  SKALA, SKUL,  OKUL ...

- EGİTİMİN İLK TARİHİ MEKANI-

                                         

         Başlangıcı geçmişin derinliklerinde bulunan tarihe ve zengin kültüre sahip olan, coğrafi yönden Türk dünyasının merkezinde olan Azerbaycan ve bu yurdun geçmişten gelen sakinleri  eski çağlardan yazı ve okuma kültürüne sahip olmuş, devrin ve sosyal ha­yatın şartlarına uyğun eğitim, eğitim ve terbiye  yerleri yaratmış, insanları gelişime, gelişmeye, yükselmeye eğitime yönelten anlaşılan fikirler söyle­miş­ler.    

            Zengin halk edebiyyatımız – “Kitabı Dede Korkut”, “Gil­gamış”, “Alp Er Tunga”, “Oğuz”, “Erkenekon”, "Manas" gibi destan­larmız, Oğuznameler, Üstadnameler halkımızın Başlangıcı geçmişin derinliklerinde bulunan tarihinden, onun medeni  hayatından, zekasından, istek ve arzularından, terbiye ve tahsil ölçüsünden haber  veriyor.  Kobustan, Gemikaya, Oğ­lankala, Kültepe,  Orhon kitabeleri ve daha bir çok kayaüstü yazılı abidelerimiz halkımızın yazı, okuma medeniyyetinden, hesap, resim çizmek, raks etmek ve diğer medeni ilişlerinden  haber  veriyor. Tarihimizin geçmişini gösteren arkeo­loji kazıntıları bulunmuş, maddi, medeni numuneler, harabe şehir ve kasabalar Azerbaycan’ın bir parçası olan, Türkiye  sınırında yerleşen, Mustafa  Kemal Atatürk’ün adlandırdığı "Türk kapısı" olan Nahçıvan'da henüz taş devrinden kullanılan tuz madeni ve buradan bulunmuş taş baltalar, buradaki tuz tedavihaneleri tarihin derinliklerinden haber  veriyor.        

            Nahçıvan’da tunç devrine ait 3006 metre olan, Kiçik  Kafkasda  en yüksek  dağ olan Gemikaya M.Ö.l I-III binyıllara aittir. Yüzerinde resimler, yazı, işareler insanların öğretim--öğrenim sürecini aks ettirir. Kayaüstü tasvirlerde raks resimleri o devrin estetik zevkini bildirir, av sahneleri, görüş sahaları, keçi, ceylan, kuş,  iş aletleri o devrin emek meslekleri  olan okçulukdan, akınçılıkdan, mal-mülkden, zenginlikten haber verir. At, deve, ulağ, araba tasvirleri insanların kullandıkları ulaşım  vasıtalarını gösteriyor. Güneş, ağaç, çay gibi resimler geçmişteki insanlarımızın inancından haber veriyor, taşlar üzerin­de düz hat ve ya bir kaç hat,   ya  da çok hat eski yerleşim ve küt alanı hızlı gelişme anlayışından haberdar olmalarını bildiriyor.

            Kayalarda at  ve atın üstünde atlı, başında papak, sırtında kürk, ayağında çekme olan  resimler var. Bu resim  o devrin mesleklerinden - şapkacılık,  çekmecilik, kürk dokuma  v.s.  haber  veriyor. Geçmişteki insanımız ilk olarak  vahşi atı  ehlileştirmiş, hız elde etmiş, gelişmeye  kalkarak idarecilik yapmıştır. Vahşi  atı ilk dafe ehlileştiren Türkler  olmuştur.  Bu o  demektir ki, burası - Gemikaya Türk yurdudur, Kökleri derinde olan ve geçmişten gelen Türk  yurdudur.

         Buradakı iki tekerli, dörd tekerli araba resimleri dikkat çekicidir. Şöyle ki, kadim tarih kaynaklarından, “Oğuz­na­me”lerden  anlıyoruz  ki, arabayı ilk icat edenler Türkler, iki tekerlekli arabaları icat etmişlerdir.  “...Oğuz Kağan’ın sarayında becerikli, iri yarı, iyi bir kişi vardı. Bu kişi bir araba yaptı... Arabalar giderken “Kang, kang” diye ses çıkarıyordu. Onun için arabaya “Kanğa” adı koydular. Oğuz Kağan kanğaları gördü, güldü, eğitti... Bırak yüklü arabaları esirler çeksin. Sana verilen “yuvarlak körfez” adı koy arabalar geleceğe salsın”(15, 28). Bu ad Nahçıvanda yeleşmiş olan kadim Kengerli boyunun adıdır.

               Gemikayalıların 32 harfden  oluşan alfabeleri varmış. Onların 9-u ünlü,, 23 –ü ünsüz harflerden oluşuyordu. Harfler hem de  müstakil olarak  bir sözü de ifade etmişdir. Bu elameti Orxon Yenisey alfabisinde  de görmek oluyor (2, 328). Gemikayadakı tasvirler onaylıyor ki, burada yüksek gelişmiş medeniyyet  yaşamıştır.

            Henrix İohann Hübşman Nahçıvan isminin geçmişini Nuh peyğemberle “dünya tufanı” hadisesi ile ilişkilendirmektedir. Onun fikrince "Nahçıvan" isminin temeli "türeyiş yeri" anlamına geliyor. Hübşman’ın atıfta bulunduğu Nuh tufanı hadisesinə göre “Nahçıvan” sözü üç temel unsurdan – “Nah” (Nuh) ve  Türk dillerinde isim düzelten ek “-çı” eki, sonra  da Türk dilinde yer “van” isminden  oluşmuş  “Nuhçuvan” – Nuhçuların meskeni”, “Nuhun diyarı” demektir. Nahçıvanda araştırmalar  yapmış olan büyük Rus alimi Nikitin K.A. diyor ki: “Nuh peyğamber Nahçıvan şeherinin esasını koymuştur.” (12, 111).  Prof. Dr. İsa Habibbeyli uzun yıllar  araştırmalarının sonucunda Nuhun ‘tarihi şahsiyyet’ olduğunu  söylemiştir(6, 18).

            Yerli halk arasındakı efsaneye göre, Nuh peyğamber   gemisi ile  bu  dağa yanaşmış burada   mesken tutumuş və  tufan bittikden sonra burada ailesi ile, Ham, Sam, Yafes adlı oğulları ile hayatının  sonuna  kadar bu topakta yaşamıştır.

           Naxçıvanda yaşamış uzun ömürlü aksakallılar, o cümledən 106 yıl ömür sürmüş, “İstikial” ordenli, Emektar öğretmen, babam Doç. Dr. Latif Hüseyinzade  (2008’de ebedi aleme göçtü) Nuh peyğamberin mezarının yerini bilirmiş ve o bu yerin tayin edilmesi için kurulan ulusal komisyonunun üyesi olarak o mezarın yerinin net olarak göstermiştir. Kabir yerin üzerinde 1.5 metre yükseklikte kırımızı taşlardan örülmüş dairesel şekillidir. Realist ünlü  Ressam Bühruz Küngürli "Nuh’un Kabri" ni 1919-1920- yıllarında 3 dafe çekmiştir (3, 18-19). Bu gün Nuh’un kabri Nahçıvan’da Nuhtaban denilen yerdedir ve üzerinde büyük türbe yapılmıştır.

            Nahçıvanın Nuh peyğemberle ilişkisi geçmiş zamanlardan dikkati çekmiş, yunan alimi Klavdi Ptolomey M.Ö. ikinci yüzyılda ilk dafa olarak Nahçıvanı Nuh peyğemberin meskeni olduğunu hatırlatmış, on altıncı asrın ünlü arab alimi, El-Şerifi Nuh peyğemberin kabrinin, hetta gemisinin  hisselerinin Nahçıvanda olması hakkında geniş açıklamalar, bilgiler vermiştir.

            Rus araştırmaçısı Konstantin Nikiti’nin 1882- yılında Tiflisde yayımlanan “Kafkaz ülkesi ve tayfalarının tasviri için materyaller dergisi”nde verilen “Nahçıvan mahalı və Nahçıvan şeheri” adlı geniş hacimli makalesinde  Nuh peyğemberin kendisinin tuz madeninde ilk çalışanlardan olması, şehirdeki halka tuz çıkartmayı ögretmesi de  kayıt altına alınmıştır.

          Pedagoji kaynaklarda belirtildiğine göre, okul Yunanistan’da "ŞKOLA" adı ile yar almıştır.

             XVII yüzyılda yaşamış ünlü pedağok Yan Amos Komenski belirttiğine göre, yunanlar bu sözü – yani “Şkola” sözünü Sümerlerden almışlar. O “Büyük Didaktika” eserinde belirtiyor ediyor ki, tarihde ilk mektebi Nuh peygamberin oğlu kurmuştur. Adını da Skala şeklinde isimlendirmiştir. (7, 23). Y.A.Komenski bu fikri M.Ö I. yüzyılda yaşamış yahudi asilli yunan filosofu İosif Flaviden almıştır. “Skala” ilkönce manasında “merdiven” analamı vermişdir. Rusça “Şkala”- “derece”, demektir. Nuh’un zamanında pilleli, dereceli okul kurulmuştur. İngiliz dilinde okul manasını veren “Skul”, Fransız dilinde “Lekol”, Almanca “Şule”, Türkce “Okul”, Rus  və Belarus dillerinde “Şkola” kelmeleri “Skala” sözündən meydana gelmiştir.

            Rusca “Skala” sözü  hem  de kaya manasında gelmekdedir. Nuhun gemisi de,  Gəmikayaya yön almış, orada durmuşdur. Türk dilinde geminin durduğu yere "İskele" denilmektedir (17, I, 718).

             İskeleden  Skala, skul, okul, lekol, şkola  meydana  gelmiştir. Bəs ad nasılsa Sümerlere  gitmiş, Yunanlılar da bu sözü oradan götürmüşlerdir.

             Tarih kitaplarında gösterilir ki, Şumerlerle Arattalılar’ın(Azerbaycan topraklarında kurulmuş ilk Türk Devleti) her zaman sıkı münasebetleri, özellikle de ticari ilişkileri  olmuştur. Nahçıvan da Aratta, sonralar Manna devletinin bağlantısında olmuştur. Nahçıvan tuzu at arabaları ilə Sümerlere taşınmış və əvəzində laciverd "Laciverd mavi rənkli kıymetli taşlar,   Lel-cevahirat" (17, II,  953) alıp getirmişler.

            “Sümerler tuza yüksek bir değer vermiş ve tuza secde etmişler” (7, 125). O zaman meşhur “Tuz yolu” olmuş, Nahçıvan tuzu Sümerlere ve bütün Şark ülkelerine  Osmanlı devletine taşınmıştır. Bu ticari ilişkiler medeniyyetlerin de birbirini karışmasına etki etmiştir.
         Fransız alimi Katerina Marro diyor ki: “Nahçıvandaiı Tuz dağının tuzu M.Ö. 4 yüzyılda diğer yerlerde bolca kullanılmıştır” (11, 25). Osmanlı arşiv belgelerinde de gösterilir ki, Nahcıvan tuzu  çeşitli  ticari yollarla muhtelif şehirlere taşınmıştır. “Osmanlı ordusunun yemek giderleri hesablanırken, Nahçıvan’dan alınan tuza sarf edilen masraf(para) miktarı gösterilmiştir" (10).

            Araştırmacı Sümeroloğlar – Amerikalı Kramerve Türkiyeli İlmiyyə Müezzez araştırmalarına esasen bildirirler ki, Sümerler kendilerine “Kenger” diyorlardı. Kenger tayfaları ise Nahçıvan’dadır. Ünlü Kazak alimi, Türkoloq Oljas Süleymenov “Az-ya“ bölgesinde Türk halklarına mensup enteresan bir malumatı yazıyor ki, “M.Ö. III əsr Çin salnameçisi gösterir ki, Kanqyu (“Kanq­lı”) halkı ananevi Çin yazısından farklı olarak enine - hori­zon­tal hatla yazıyorlar” (16, 134).

       Kanglı tayfası bu gün Azerbaycan’da, Türkiye  ve Türk  elinde  yaşayan  Kengerlilerin ismidir. Kengerliler “Kitabı-Dede-Korkut”da “Kanlı”, “Kanglı” adı altında hatırlanır.“Kanlı koca oğlu Kanturalı boyu”nda (9,183) “Kanlı”- “Kanglı” kelmesindendir. (9, 261).

            Gemikaya ile alakalı Sümer ve Nahçıvan efsane ve rivayetleri  de ehemniyet teşkil ediyor. Bütün bunlar onları demeyə esas veriyor ki, Nahçıvan kadim insan meskeni, zengin medeniyyet, büyük ilim, tahsil merkezi olmuş, burada sistemli talim, yazı və oku medeniyyeti olmuştur.

Anahtar kelmeler: Naxçıvan, Gemiqaya, Nuh peyğambər, tahsil, mekteb, skala

Key words:  Nakhchivan, Gamigaya, Noah,  Education, skul,  skala,

 

Prof. Dr. Rufat Latifoğlu HÜSEYİNZADE

  

TÜRKİYE TÜRKÇE'SİNE UYGUNLAŞTIRAN:

Çınar ARIKAN

                                  

                               Kaynakça

1.      Heydər Aliyev. Milli İlmler Akademiyasının Naxçıvan bölmesinin yaradılmasına həsr olunmuş müşavirede nutuk. Azərbaycan Milli İlimler Akademiyasının Naxçıvan bölmesi. Bakü: Nurlan, 2005.

2.      Аждар Фарзали. Ноев Ковчег  и  Гямигая –Гобустанский алфавит. Баку, 2014

3.      Бехруз Бек Кенгерли. Каталог. Баку: 1947.

4.      Əliyev V.Q. Gəmiqaya abidələri. Bakı: Azərbaycan Dövlət nəşriyyatı. 1992.

5.      Flavius Josephus, William Whiston, Paul L. Maier - The new complete works of Josephus, Revised and expanded edition, Kregel Academic, 1999,  56).

6.      Həbibbəyli İ. Ə. Nuhdaban oturaq məkanı və Duzdağ şəhərətrafı mədəniyyəti. Naxçıvan: İlkin şəhər və Duzdağ”Beynəlxalq Simpozium. 27-28 iyul, 2012-ci il. Naxçıvan, 2013.

7.      İsayev E. Naxçıvan şəhər mədəniyyətinin formalaşmasıvə inkişafında ticarət və sənətkarlığın rolu. Naxçıvan: İlkin şəhər və Duzdağ”Beynəlxalq Simpozium. 27-28 iyul, 2012-ci il. Naxçıvan, 2013.

8.      Коменский Я.А. Великая  дидактика. Москва: Просвещения, 1999.

9.      Kitabi Dədə Qorqud. Bakı:Yazıçı, 1988.

10.  Kirzioğlu Fahrettin. Osmanlıların Kafkas Ellerini Fethi (1451-1490). T.T.K.Basımevi, Ahkara 1993, s.100-120.

11.  Marro K. Duzdağında duz mədənçiliyinin başlanğıcı haqqında”. Naxçıvan: İlkin şəhər və Duzdağ”Beynəlxalq Simpozium. 27-28 iyul, 2012-ci il. Naxçıvan, 2013.

12.  Nikitin K.A. Naxçıvan şəhəri  və Naxçıvan mahalı. “Qafqaz ərazilərinin və tayfalarının təsviri üçün materaillar” məcmuaəsi. Tiflis, 1882.II buraxılış.

13.  Mahmudov Y. Naxçıvan: Dünya sivilizasiyanın ən qədim mərkəzlərindən biri. Naxçıvan: İlkin şəhər və Duzdağ”Beynəlxalq Simpozium. 27-28 iyul, 2012-ci il. Naxçıvan, 2013.  

14.  “Naxçıvan Duz Muzeyinin yaradılması haqqında” Naxçıvan Muxtar Respublikası Ali Məclisi Sədrinin 2017-ci il 12 sentyabr tarixli Sərəncamı/ Şərq qapısı, 12 sentyabr, 2017-ci il. 

15.  Oğuznamələr. Bakı: Bakı Universiteti nəşriyyatı, 1993.

16.  Süleymenov O. Az-Ya.Bakı: Azərbaycan Dövlət nəşriyyatı, 1993.

17.   Tükce sözlük. 1 -ci cild. İstanbul: Milliyet,  1992.

 

                  *********                                    
             
                                
 
                                                   Prof. Dr. R.L.HUSEYNZADEH
 
            SUMMARY

                                        

SCALE - PRIMARY SPACE HISTORY OF EDUCATION

                                                                                  Prof.Dr. R.L. Huseynzadeh

he rich cultural tradition of Nakhchivan gives grounds that since ancient times here have been written, school and systemic education. Nakhchivan is one of the oldest settlements in the world. Ancient monuments, many historical sites, the Coffin of the Prophet Noah and others show that Nakhchivan is one of the cultural centers of the world.

Rock carvings Gyamigaya in Nakhchivan perpetuating the traces of a very rich and very ancient culture, have survived to this day. Gamigaya is still an example of a high culture of peace. Gamigaya is the most ancient capital alphabet in the world. Gamigaya and Orhon-Yenisei alphabets are related to each other, and also created independently. The construction of the Sumerian-Türkic alphabet with Gamigaya is lonely. This means the culture of Gamigaya and Sumerian culture are closely related to each other and influencing each other developed together.

According to reliable sources (the works of Josephus Flavius, Claudius Ptolemy, Jan Amos of Comenius and others) it is said that the son of Noah Sem opened a school in Gyamigaya-Nakhchivan after the historical Flood of Noah.

                               KONUYA ESAS OLAN RESİMLER

            

           
 
                                       
                       
 
               
                                  
                  

Bu haber 1851 defa okunmuştur.

Delicious  Facebook  FriendFeed  Twitter  Google  StubmleUpon  Digg  Netvibes  Reddit
    Ramazan bayramına doğru09 Nisan 2024

Sponsor Alanı

Sponsor Alanı

 

ANKET

ANAMUR OKULLARINDA SERBEST KIYAFET UYGULANSIN MI?




Tüm Anketler

0cak - 2012 / Her Hakkı Saklıdır / Kaynak gösterilip, sitemizin ilgili sayfasına link verilerek alıntı yapılabilir. Yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir-Site ticari olmayıp, kütüre hizmet eder.
RSS Kaynağı | Anasayfa | İletişim

(c)2012 Anamur Sedir