Sponsor Alanı
Anamur SEDİR

TÜRK DÜNYASI

MAKİ DERGİSİ

Ana Menü
Sponsor Alanı
Ziyaretçi Bilgileri
»Aktif |
39
|
»Bugün |
919
|
»Toplam |
14611500
|
Sayın Ziyaretçimiz |
»IP'niz |
3.142.200.134
|
» Bu sitemizi
ziyaretiniz |
Dost Siteler
www.anamurunsesi.com
|
Anasayfa » İmdat AVŞAR
KARABAĞ KAHRAMANI
05 Ocak 2013, 21:04
İmdat AVŞAR
KARABAĞ’IN HARİTASINI ALNINDA, YARASINI YÜREĞİNDE, İNTİKAMINI GÖZLERİNDE TAŞIYAN BİR KAHRAMAN Vatan toprağını kutsal kabul etmek, milletini, yurdunu, elini, obasını seven her insan için esas görev ve arzudur. Özgür olmayan bir vatanda, özgür vatandaştan söz edilemez. Gelişmenin, ilerlemenin temeli özgürlükse, bu özgürlüğün esas göstergesi de vatan toprağının; doğduğumuz diyarların, hür ve bağımsız olmasıdır. Ancak özgürlük, ne birileri tarafından verilebilir; ne de parayla satın alınabilir. Her millet, özgürlüğüne ancak kanı pahasına sahip olabilir. Elbette Azerbaycan da kahramanların diyarı; çatal yürekli yiğitlerin meskenidir. Bu toprağın Babek, Cavanşir, Köroğlu, Kaçak Nebi gibi kahramanları, Mehdi Hüseynzade, Geray Esedov, Gafur Memmedov, Hezi Aslanov gibi yiğit oğulları vardır. Bu koçyiğit cengaverler vatanın bağımsızlığı ve çilekeş halkın mutluluğu uğruna mücadele bayrağını kaldırmışlar; bu yola baş koyup canlarını feda etmekten çekinmemişlerdir. Son dönemlerde meydana gelen Karabağ Savaşı, göğsünü kurşunlara siper eden yiğit ve cesur oğullar ile gayret ve ismet abidesi kızların, Azerbaycan’da yeteri kadar var olduğunu gösterdi. Hem göz dağımız, hem de övünç kaynağımız olan Şehitler Hıyabanı, nice yiğit vatan evladını bağrına basmış; onların adını ebediyete intikal ettirmiş; şehitlik mertebesine yüceltmiştir. Karabağ savaşında, Azerbaycan Cumhuriyetinin bağımsızlığının ve toprak bütünlüğünün korunmasında ve Azerbaycan halkının güvenliğinin sağlanmasında şahsi yiğitlik ve kahramanlıklar gösteren İbad Hüseynov, ulu önderimiz Haydar Aliyev’in övgüsüne mazhar olmuştu. Ulu Önder, İbad Hüseynov’u, 09/10/1994’te “Azerbaycan Bayrağı” madalyası ile ödüllendirmişti. Bazen insan, bir hikaye gibi görünen ancak gerçek ve gerçek olduğu kadar da korkunç hayat sahnelerini idrak ederken, “yaşayan şehitlerimiz” var, diye düşünüyor. Evet, “yaşayan şehitler!” Bu gün hangi madalya, ödül; hangi saygı, hassasiyet; hangi yüksek maddi olanaklar, bu insanların ağrısını, acısını, yitirdikleri organlarını, sağlıklarını, geri verebilir ki?! Beyinlerinde “ateş!” seslerinin aksi sedası, uyuduklarında bile zihinlerinden bir türlü çıkaramadıkları, arkadaşlarının, savaş yoldaşlarının parçalanmış cesetleri ve kesilerek gövdelerinden ayrılmış başlarının görüntüleri… onlar için korkunç, kabuslarla dolu rüyalara dönüşüyor. Bu gerçekler ve amansız hayat sahneleri, onların içinde buzlaşmış bir “dağa” çevrilmiş durumda. Bu dertler, o buzullarla birlikte, onların bedenini de zerre, zerre eritiyor. Savaştığı cephelerde, askerlerine döne döne ve yüksek sesle “Türk ölür, dönmez!” şiarını tekrarlatan; bu düşünceyi askerlerin damarlarındaki kan gibi devran ettiren ve vurulsalar dahi askerlerine “ölmezlik” ruhunu aşılayan İbad Hüseynov gerçekliği, aslında “yaşayan şehitlik” değil de nedir? Pehlivan cüsseli, taş yürekliymiş gibi görünen ama, ilk bakışta anlaşılmayan fakat gözlerinden hissolunan ızdırapları; nazik, kırılgan yürekleri; dizginleyemedikleri öfkeleri; rahat bir hayat yaşamayı bilinçli şekilde reddetmeleri; iç dünyalarında, bilinç altlarında kendileri için bilerek yarattıkları umursamazlıklar… “Şehitlik” değil mi!? Hayatın en hoş anlarında bile kendisini bir günahkar sayıp değişik duyguların kuşatması altında kendi içine kapanmak “Şehitlik” değil mi!? Vatan toprağının tozunu, suyunu bile hiçbir şeye değişmeyen; askerlik hizmetindeyken bile kendine özgü vatan sevgisini türlü şekillerde açığa vuran; anasının tek tük ağaran saçlarını, şakayla da olsa bir bir yolarak: Senin yaşlanmana asla müsade etmeyeceğim,”diyen; Kederleri gözlerinde gizlemeye çalışsa da hayata, zamanın gidişatına karşı kıskançlığını gizleyemeyen İbad Hüseynov, “yaşayan Şehit” değil mi? O İbad Hüseynov ki, gözlerinin önünde nice savaşçı yoldaşının hayatla ölüm arasında çarpıştığı anları; nice masum insanın ölümünü gözleri ile görmüş; kendi adını dahi “şehitler listesine” yazdırmıştır. Son nefesini vatan uğruna vermek için hep en ön saflarda savaşan; ölümle yüz yüze gelse de, asla teslim olmayan, ölüme meydan okuyan, ölümle savaşan İbad Hüseynov, yılların vurduğu darbelerden, hayatın acımasızlıklarından da yılmamış... Vatan,toprağını kaybettikten sonra kaybettiği sağlığına aldırmayarak; ihtiyar ana ve babasına “analık babalık” etmek; savaş yoldaşı olan kardeşinin ölümünü görmek; torpağa bağlı ana babasının bin bir zahmetle kurdukları Karabağ’daki yuvalarında değil de kaçkın olarak geldikleri şehirde canlarını teslim etmiş olmaları, İbad Hüseynov için “şehitlik” değil mi!? Elbette Tanrı’nın ona bahşettiği korkmazlık, cesaret, sadakat, ilk bakışta pek de hissolunmayan hassasiyet… boşuna değilmiş. Onun içindeki mertlik, yılmazlık, dönmezlik, erlik, hakseverlik, yiğitlik, herhalde Tanrı’nın da hoşuna gitmiş olmalı. Savaşta gösterdiği Kahramanlık gibi aile ortamında da yakınlarına gösterdiği kaygı, dikkat, kaybettiği sağlığına rağmen, ailesinin ona olan ümidini hiç kaybetmemesi; olağanüstü meziyetleri, hassaslığı, dikkati, yüksek sezgi gücü, mucize eseri hayatta kalması... Tanrı’nın İbad Hüseynov’a bir lütfudur. O, hayırlı evlat, güzel dost, iyi kardeş, cesur asker, yılmaz savaşçı, iyi bir keşifçi ve stratejist ve nihayet üç evlat babasıdır. Alın yazısına savaşmak ve kahramanlık yazılmasaydı, istenilen her alanda büyük bir lider olurdu. Çünkü İbad Hüseynov, atak, gözü pek, adanmış, amaca yönelik eylemde bulunan, ülkü ve ideal sahibi bir erdir. Tanrı da elbette ülkü erlerini çok sever. Ölüme giden yoldan, ölümün eşiğinden geri dönen, Bakü’de Muğanlı adı verilen bir “durak” düşünen yalnız İbad Hüseynov olabilirdi.   Aylarca hastaneler, hekimler…. Yaşamaya, barınmaya evi bırak, sığınacak bir “durak”da yoktu… Yurtsuz yuvasız kalan göçmenler sepelendi bölgelere… Dağ havasının, orman serinliğinin güzelliği, eşsizliği, ovada sığınacak bir gölge bulunamadığı; insanların havasızlıktan boğulduğu zaman daha çok arzu ediliyor, özleniyor… Özellikle de “dağlar oğlu,” “dağlar yiğidi” için, bu durum çekilmez bir hal alıyor. Bu gün, yanından belki de günde bir kaç defa gelip geçtiğimiz, yağmurdan korunmak, güneşten saklanmak, rüzgardan kaçmak için binlerce insanın istifade ettiği ve hiç de dikkat çekmeyen, üstelik hemen her yerde bulunan olan ve sıradan bir “durak”gibi istifade edilen bir durak Sabuncu bölgesi. Bülbüle köyünün arazisi üzerine kurulmuş. Ama pek çok insan, bu “durağın,” diğer “duraklardan” farklı olduğunu bilmiyor… Bu “durak,” ölüm uykusundan uyananların, vatan hasretinden yataklara düşüp ebediyet alemine intikal edenlerin; pehlivan cüsseli oğlunun ölümüne dayanamayıp taşa dönmüş göğsünü var gücü ile döve döve bu dünyadan erkenden göçüp giden Kifayet ananın; Köy havasına alışıp bu karma karışık, havasız Bakü şehrinde, öbür dünyaya gözleri açık giden Möhsüm dayının “son durağı” olmuş... İbad Hüseynov’a göre, barış ya da savaş amacıyla Karabağ’a gidecek olan yol, işte “bu duraktan” başlayacak… Bu gün Muğanlı adı verilen bu “durakta,” hele ne düşündüğü belli olmayan, bu “durağın” anlamını hele tam olarak idrak edemeyen Alpay ve Atilla, hiç tanımadıkarı nine ve dedelerinin hasretindeler ve onların yurdunu yuvasını görmek için hayaller kuruyorlar ve kahraman babalarının tam olarak anlamadıkları sual dolu bakışlarının cevabını göklerde arıyorlar… GÜLŞEN BEHBUD/Azerbaycan Uygunlaştıran: İmdat AVŞAR Eğitimci/Yazar imdatavsar@hotmail.com
Bu haber 3734 defa okunmuştur.
|
     .jpg)                               .jpg)                                          |
2030 YILINDA BENİM OKULUMAnamur’un Suyu Kurumadan…ÖMRÜMÜZ GEÇERKENELLİ DOKUZDAN ALTMIŞA İMAMNAZERLİKEMAL ATATÜRKİLAHİ İŞIQ - İLAHİ IŞIKBOZYAZI'YA GELEFSANELER ÜZERİNE BİRKAÇ SÖZUMUDUN ADI OLUR MUSUNUZ?KADIN NEDİR BİLİR MİSİNİZ?BEKTAŞİLİK VE BEKTAŞİLİKTE "OK" DAMĞASISENİ UNUTMAK MÜMKÜN MÜ?OLMAZ (Şiir)DELİ SEVDAM ANAMUR"AŞK OLSUN!.." ÜZERİNEÇANAKKALE'Yİ GEÇİLMEZ YAPAN İKİ GERÇEK...ANAMUR'UN NÜFUSUBUNA YÜREK DAYANIR MI? (ŞİİR)SENİ SEVDİM(Şiir)AZERBAYCANLI ŞEHİTLER-1BİR YAZ YAĞMURU - YAZ - Funda YALÇINBİTMEYEN ÇİLE: KORONAVİRÜSATATÜRKCILGAYAK BAYRAMI (NEVRUZ)BAHARDA AÇAN ÇİÇEKLER SOLMASINVAKİT TAMAM OLMUŞ (Şiir)ÖLÜM VUSLATTIR (Şiir)CUMHURİYET MUSTAFA KEMAL'DİR (Şiir)UYUMLU ADAM (Hikâye)YEGÂNE HANIMDAN ŞİİRLERDÖRTLÜKLER(Şiir)VATAN TOPRAĞINDA VATAN AĞLIYOR (Şiir)MERSİNLİ KÜLTÜR SANAT İNSANIPROF. DR. TURAN GÜVENÖZTÜRKÇENİN İLKYURDU KARAMANAYRILIK KORKUSU (Şiir)ŞAMAHI YAKINLARINDAKİ "TENHA TÜRK MEZARLIĞINA"ÇOCUK OLMAKTAMPINAR'A MEKTUBYOLUNA YOLDAŞ OLMAKHAMLET İSAHANLI VE "HAZANA ÖVGÜ" KİTABICAN GİBİYDİKMavi Kelebeklerin Hikâyesini Bilir Misiniz?BOŞANMALAR MİLLÎ BİR FELAKETE DÖNÜŞÜYORTOPLUM, KADIN, ŞİDDETKADIN VE HURAFEEĞİTİM SORUNLARI VE ŞİDDET ÜZERİNEŞİİR KİTAPLARI NİÇİN AZ SATILIYOR?Sen Gibi (Şiir)Türk-mnemDRAGON ÇAYI (GOCAÇAY-Şiir)ÜLKEMİZDEN İNSAN MANZARALARIMERSİN KİTAP FUARI ÇOCUKLUĞUM VE BENHÜRRİYET (Şiir)SEVGİ ŞİDDETTEN KAÇARKENANADOLU'DA MİSAFİR AŞKITURAN ADA DA ARAMIZDAN AYRILDIGazeteci Turhan Ada'nın ArdındanİYİ KONUŞMACI OLMA - 3BİR ANI; GURURMEYAD Kutlu Hedefe KoşuyorNEDEN AĞLARSIN? (Şiir)"ORDULAR! İLK HEDEFİNİZ AKDENİZDİR. İLERİ!"O YER (Şiir)İSTİRİDYE İÇİNDE YÜREĞİNMİLLÎ MERKEZ PLATFORMU/HAREKETİ NE AMAÇLIYOR?KUŞ BEYİNLİDENETİMİN BİRLEŞTİRİLMESİNİN BİLİMSEL BİR ALT YAPISI VAR!ANLAMAYA ÇALIŞIN SONRA ANLAŞILMAYAAdından Bir Harf Eksilt (Şiir)İKİ NEDEN (ŞİİR)GÜNÜMÜZ TÜRK RESMİNDE GELENEKSEL SANATLARIN YERİANAMUR AHMET BÜLBÜL'Ü KAYBETMİŞ, HABERİMİZ YOK!DAMIZLIK HAYVAN YETİŞTİRİCİLİĞİ:2 KIZGINLIK NEDİR?OZANLIK KAVRAMI VE GELENEK ÜZERİNE DÜŞÜNCELERSUYUN BAŞINDA OLANLARAOkulda Disiplin Nasıl Olmalıdır?9 ŞUBAT İKİBİNYETMİŞİKİ, MEMLEKET MASALI05 May?s 202504 May?s 202524 Nisan 202524 Nisan 202520 Nisan 202507 Nisan 202524 Mart 202516 Mart 202516 Mart 202508 Mart 202524 ?ubat 202517 ?ubat 202515 Ocak 202512 Ocak 202523 A?ustos 202319 Mart 202314 Mart 202319 ?ubat 202307 Aral?k 202214 A?ustos 202227 Haziran 202205 ?ubat 202215 Eyl?l 202121 Mart 202108 Mart 202105 Ocak 202122 Aral?k 202003 Kas?m 202001 May?s 202029 Nisan 202027 Mart 202027 Mart 202021 Aral?k 201927 Kas?m 201920 Temmuz 201919 Temmuz 201912 Haziran 201901 Haziran 201903 Nisan 201918 ?ubat 201916 ?ubat 201906 ?ubat 201911 Temmuz 201827 May?s 201807 Mart 201807 Mart 201801 Ocak 201815 Kas?m 201704 May?s 201721 May?s 201606 May?s 201610 Aral?k 201506 Aral?k 201510 Kas?m 201512 A?ustos 201522 Nisan 201512 Mart 201510 Mart 201503 ?ubat 201512 Ekim 201411 Eyl?l 201405 Eyl?l 201404 Eyl?l 201424 May?s 201414 May?s 201419 Ocak 201430 Aral?k 201316 Aral?k 201312 Ekim 201321 Eyl?l 201315 Ocak 201305 Aral?k 201218 Haziran 201203 May?s 201201 Mart 201220 ?ubat 201217 ?ubat 201209 ?ubat 2012 |
|
Sponsor Alanı

Sponsor Alanı
|