| |||||||||||||||||
| |||||||||||||||||
Sponsor AlanıAnamur SEDİRAnamur SEDİR 1993-1994-Aralık 1993 1. Sayı-Ocak 1994 2. Sayı -Şubat 1994 3. Sayı -Mart 1994 4. Sayı -Mayıs 1994 5. Sayı SaatHİKÂYELERİmran AKSOY HikâyeleriAna MenüSponsor AlanıZiyaretçi Bilgileri
HAVA DURUMU |
SÖZ VERİYORUZ, KARARLIYIZ22 Kas?m 2016, 00:08 SÖZ VERİYORUZ, KARARLIYIZ Her ulusun kaderinin şekillenmesini sağlayan bir lider olmuştur. En uzun ömürlü ve ihtişamlı imparatorluk döneminden sonra milletimizi tarih sahnesinden silinmekten kurtaran, muasır medeniyet seviyesine taşımayı hedef gösteren, engin ileri görüşlülüğü ile milletimizin gücüne güç katan liderimiz Ulu Önder Mustafa Kemal ATATÜRK'tür. Atatürk, olaylara ve geleceğe dair görüşleri ile her alanda büyük ve etkili düşünceleri olan ''büyük bir fikir adamı'' olmuştur. Gençlik yıllarından başlayarak Osmanlı Devleti'nin içinde bulunduğu durumla yakinen ilgilenmiştir. XX. yüzyılın başları, Türk milleti için çok acı olayların ortaya çıktığı bir dönemdir. Atatürk'ün fikir zenginliğinde, içinde bulunduğu dönemin, olaylarının da rolü büyük olmuştur. Çeşitli konularla ilgili okudukları, yaşadıkları, gözlemledikleri ve duydukları, bunlardan çıkardığı sonuçlar, onun fikir temeline kaynak olmuştur. O'nun inkılâpları ile sayısız haklar ve en önemlisi de CUMHURİYET kazanılmıştır. Cumhuriyet en büyük kazanımlarımızdandır. Çünkü o dönemde popüler başka yönetim şekilleri de mevcuttu. Ama Mustafa Kemal ATATÜRK hiç tereddütsüz; "Türk Milleti yeni bir iman ve kesin bir milli azim ile yeni bir devlet kurmuştur. Bu devletin dayandığı esaslar 'Tam Bağımsızlık' ve 'Kayıtsız Şartsız Milli Egemenlikten' ibarettir. Yeni Türkiye devletinin yapısının ruhu Milli Egemenliktir. Milletin Kayıtsız Şartsız Egemenliğidir..." ile "Özgürlük ve bağımsızlık benim karakterimdir." diyerek Cumhuriyeti kurmuş, "Türk milletinin karakter ve adetlerine en uygun olan idare, cumhuriyet idaresidir." demiştir. Ulu Önder Atatürk’ün 10 Kasım 1938’de ebedi aleme intikal edişi ile hiç kuşku yok ki Türk ulusunu derin bir üzüntüye sevk etmiştir. O’nun ani olarak aramızdan ayrılışı Türk milletini derinden sarsmakla kalmamış, dünya üzerinde diğer milletler arasında da büyük bir yankı uyandırmıştır. Atatürk’ün aramızdan ayrılışının hemen arkasından dünya liderleri tarafından yapılan tüm açıklamaların ortak noktası, O’nun dünyaya gelmiş çok nadir bir dahi olduğu, büyük devlet adamlığı ve diğer dünya milletlerine örnek olabilecek çalışmaları olmuştur. Atatürk, reformcu ve ileriyi görebilen niteliklerinin yanında aynı zamanda büyük bir komutandır. Türk Milli Mücadelesine yön vermiş, milleti ile birlikte “Ya istiklâl ya ölüm!” diyerek, zaferin kazanılmasında en büyük pay sahibidir. O’nun Türk ulusuna en büyük hediyesi ise Türkiye Cumhuriyeti’ni kurmak olmuştur. Kısa yaşamının son anına kadar memleketine hizmet etmiş olan bu büyük lider; "Herkes ulusal görevini ve sorumluluğunu bilmeli, memleket meseleleri üzerinde o düşünceyle, düşünüp çalışmayı görev edinmelidir." ve "Ey yükselen yeni nesil, istikbal sizindir. Cumhuriyet'i biz kurduk, O'nu yükseltecek ve sürdürecek sizlersiniz." diyerek kurduğu cumhuriyete sahip çıkılmasını ve bunun ise çok çalışılarak bilimde ileri bir seviyeye çıkılması suretiyle gerçekleşeceğini ifade etmiştir.Yine, "Bugün hepimize düşen ortak görev; ulusal değerlere, bilince, Cumhuriyet'e sahip çıkmak, Çanakkale'yi, Kurtuluş Savaşı'nı kazanan ruhu korumak ve bu bilinci gelecek kuşaklara aktarmaktır. Türk Ulusu dili, kültürü, tarihi ve saygın kimliğiyle aydınlık yarınlara el ele güçlü biçimde yürüyecektir." diyerek varılacak hedefi belirlemiştir. Tam da günümüzde ihtiyaç duyduğumuz "el ele güçlü biçimde yürüme" sözü daha da önem kazanmakta olup, devlet adamlığının ileriyi görebilmesinin göstergesidir. İşte bunun içindir ki "Kendiniz için değil, bağlı bulunduğunuz ulus için elbirliği ile çalışınız. Çalışmaların en yükseği budur." ve "Türk çocuğu ecdadını tanıdıkça daha büyük işler yapmak için kendinde kuvvet bulacaktır." demiştir.Ve yine "Söz konusu olan vatansa, gerisi teferruat." diyerek Türk Milletinin vatan sevgisini ifade etmiştir. 10 Kasım’ların ruhumuzda oluşturduğu hüzne rağmen; Atatürk’ün fikirlerinin en iyi bir şekilde anlaşılarak tatbik edileceği günler olarak anlamlandırılması gerekmektedir. 10 Kasım’larda bizler O'nu her seferinden daha da iyi anlayarak, düşüncelerinden en üst düzeyde istifade ederek, ilmin ve fennin ışığında ülkemiz ve ulusumuz için daha iyi neler yapabiliriz sorusuna cevaplar aramalı, vakit geçirmeden hemen işe koyulmalıyız. Bu nedenlerle O'nun izinde yürüyen ve ulaştığı noktayı daha ilerilere taşıyacak bir kuvvetin varlığını damarlarındaki asil kanda hissetmekte olan Türk evlatları olarak, bizlerden beklenen başarıyı elde etmeliyiz. Çalışmalıyız derken de Ulu Önder Atatürk'ün; "Çalışmak demek, boşuna yorulmak, terlemek değildir. Zamanın gereklerine göre bilim ve teknik ve her türlü uygar buluşlardan azami derecede istifade etmek zorunludur." sözünü dikkate almalı, O'nun belirttiği şekilde çalışmalıyız. Çünkü "Tam bağımsızlık, ancak ekonomik bağımsızlıkla mümkündür." sözü de O'na aittir. "Ne kadar zengin ve müreffeh olursa olsun, istiklâlden mahrum bir millet, medenî insanlık karşısında uşak olmak mevkiinden yüksek bir muameleye lâyık sayılamaz" sözü de gelecek nesillere iyi kavratılmalıdır. Atatürk; "Benden sonra beni benimsemek isteyenler, akıl ve ilmin rehberliğini kabul ederlerse, manevi mirasçılarım olurlar." demektedir. Atatürk’ün manevi mirasçısı olabilmek ancak ve ancak onun bu doğrultudaki düşüncelerini benimseyip, kendimize rehber edinmemizle mümkün olacaktır. Ey Büyük ATATÜRK! Bizler emanet ettiğin Türkiye Cumhuriyeti’ne her zaman olduğu gibi gönülden sahip çıkacak ve sana layık bir ulus olmaya devam edeceğiz. Çünkü, "Bütün ümidim gençliktedir" dediniz. Biliyoruz ki; "Milli benliğini bilmeyen milletler, başka milletlere yem olurlar." sözü de Size aittir. "Biz Türkler, bütün tarihimiz boyunca hürriyet ve istiklâle timsal olmuş bir milletiz." sözünü, biz gençlere tarih şuuru hedeflerini göstermek için söylediniz. Ve yine biliyoruz ki; Mustafa Kemal'in fikir hayatının en kuvvetli tarafı, özellikle tarih okumasından ve zamanını iyi analiz etmesinden ileri gelmektedir. "Millete efendilik yoktur. Hizmet vardır. Bu millete hizmet eden onun efendisi olur." sözünüz de bizim özelliğimiz ve yolumuz olacaktır. 10 Kasım'lar; biz gençlerin kendimizi çek etme zamanları, Mustafa KEMAL'in ideallerinin tazelenerek ideallerimiz olmayı, pekiştirme günleri olacaktır. Ey Büyük ATATÜRK! Sen ebedî mekânında rahat uyu… Biz seninleyiz, İZİNDEYİZ. Ayşe Tûba TÜTÜNCÜ Konya-Meram Özel Diltaş Anadolu Lisesi, 9/D Bu haber 1626 defa okunmuştur.
|
Sponsor AlanıSANATIN İÇİNDEN ;Sponsor Alanı |
|||||||||||||||
0cak - 2012 / Her Hakkı Saklıdır / Kaynak gösterilip, sitemizin ilgili sayfasına link verilerek alıntı yapılabilir.
Yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir-Site ticari olmayıp, kütüre hizmet eder. |