anamursedir-anamur dergi
ANASAYFA HABER ARA FOTO GALERİ VİDEOLAR ANKETLER SİTENE EKLE RSS KAYNAĞI İLETİŞİM

Sponsor Alanı

Anamur SEDİR

Anamur SEDİR 1993-1994

   -Aralık   1993  1. Sayı
   -Ocak    1994  2. Sayı
   -Şubat   1994  3. Sayı
   -Mart     1994  4. Sayı
   -Mayıs   1994  5. Sayı

MAKİ DERGİSİ

MAKİ DERGİSİ-105

Saat

Ana Menü

Sponsor Alanı

 

Ziyaretçi Bilgileri

»Aktif 26  
»Bugün 482  
»Toplam 14335728  
Sayın Ziyaretçimiz
»IP'niz | 3.147.86.246
» Bu sitemizi ziyaretiniz

HAVA DURUMU

ANAMUR

BİR DOKTORUN ANILARINI OKURKEN

Nihat ERKAN

25 Ocak 2014, 22:15

Nihat ERKAN

         BİR DOKTORUN ANILARINI OKURKEN

 

“DEMEK İNSAN ÖNCE KENDİ DOKTORU OLABİLMELİ” SÖYLEMİ ÖNE ÇIKIYOR…

 

Prof. Dr. İsmail Aydın Kitabına “Kalbime koy başını doktor, nabzımı bırak.” cümlesiyle başlıyor.

 

Doktordan şikâyetçi hastalara alışkınız da bir hekimin meslektaşlarını sivri bir dille eleştirmesi hiç de kolay rastlanmayan bir gerçek. Aydın ile check up ve ilaç çılgınlığını, bazı hastanelerdeki ‘çok gerekli’ uygulamaları dile getiriyor. .

 

 “Rabbim Beni Doktorlardan Koru.“ adlı kitabında “Bırakın hastasının kalbine başını koyup onu anlamaya çalışan doktoru, hastasının nabzını tutan kaç meslektaşımız kaldı ki?” şeklinde soru soruyor. Nerede hata yapılıyor?

 

         

 

Son yıllarda tıp fakültelerine giren öğrenci sayısı arttı. Binde birlik dilime giren öğrenciler alınıyorken şimdilerde yüzde bire girenler alınıyor. Öğretim görevlilerinin yükü arttı. Eskiden 20 öğrenciyle ilgilenirken günümüzde bu sayı 50-100’e yükseldi. Haliyle verilen eğitimin kalitesi düştü. Bunu söylemekten imtina ediyorum ama geçmişte öğrenci imtihanlarında sorduğumuz soruları şimdilerde uzmanlara sormak zorunda kalıyoruz. Can alıcı bir gerçek ki… Ayrıca teknolojik gelişmeler hasta ile doktor arasına mesafe koydu. Kaç doktor stetoskop taşıyor? Hastasının nabzına, tansiyonuna bakıyor. Oysaki tıp fakültelerinde yıllardan beri her ne sebeple olursa olsun, muayeneye gelen herkesin ateşi, nabzı ve tansiyonunun ölçülmesi öğretilmekteydi. “ Çünkü hastalar hastalık olarak görülüyor. ‘Beyin cerrahıyım, yalnızca beyne bakarım. Kalp, böbrek beni ilgilendirmez’ anlayışı hakim.“diyor.

 

Branşınız ne olursa olsun vücudun genelini muayene etmelisiniz. Hasta yalnızca bedenden ibaretmişçesine bir muameleye maruz kalıyor, ruhu ne olacak? Hastanın iç dünyasına girmek, elini tutmak, gözünün içine bakarak konuşmak, derdini dinlemek tarih oldu… Oysa hekimlik Allah’ın sıfatını sırtında taşıyan, mahlûkat içerisinde en mükemmel şekilde yaratılan insana dokunma yetkisine sahip bir meslek. Hakkını vermek lazım. Ama durup dururken gideyim 3 ayda 6 ayda bir check up yaptırayım dayatılmış modadan başka bir şey değil. Ayrıca soruyorum bugün hangi hekim kendisi ya da yakınları için durup dururken check up yaptırır? Rutin tetkiklere elbette karşı değilim. 45 yaşını geçmiş erkeklerde prostat muayenesi gerekir ama bir dönem mamagrofi diye bir şey çıkardılar. Mamografinin kendisi kansere neden olabiliyor. Eşim bile falanca hanım yaptırdı ben de yaptırayım diye tutturmuştu. Bunda ekranlara para karşılığı çıkmış ve check up ile ilgili telkinlerde bulunan doktorların da etkisi büyük. Demek ki hekimliği ikinci plana itilmiş.

 

Uzun bir söyleşi kitap eleştirisi ama bir hekimin bunu açıklaması ne kadar ilginç.

 

Nihat ERKAN

 

Kaynakça: Prf. Dr. İsmail Hakkı Aydın “Rabbim Beni Doktorlardan Koru) Kitabı -(1-12-2013)Zaman gazetesi.

Bu haber 2037 defa okunmuştur.

Delicious  Facebook  FriendFeed  Twitter  Google  StubmleUpon  Digg  Netvibes  Reddit
    Günlük hayatın bir parçası, ölçü birimleri13 Kas?m 2024

Sponsor Alanı

Sponsor Alanı

 

ANKET

ANAMUR OKULLARINDA SERBEST KIYAFET UYGULANSIN MI?




Tüm Anketler

0cak - 2012 / Her Hakkı Saklıdır / Kaynak gösterilip, sitemizin ilgili sayfasına link verilerek alıntı yapılabilir. Yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir-Site ticari olmayıp, kütüre hizmet eder.
RSS Kaynağı | Anasayfa | İletişim

(c)2012 Anamur Sedir