| |||||||||||||||||
| |||||||||||||||||
Sponsor AlanıAnamur SEDİRAnamur SEDİR 1993-1994-Aralık 1993 1. Sayı-Ocak 1994 2. Sayı -Şubat 1994 3. Sayı -Mart 1994 4. Sayı -Mayıs 1994 5. Sayı SaatHİKÂYELERİmran AKSOY HikâyeleriAna MenüSponsor AlanıZiyaretçi Bilgileri
HAVA DURUMU |
ÜZGÜNÜM24 ?ubat 2012, 19:48 Rauf DENKTAŞ'ı andık. Hak'kın rahmetine kavuşuşunun 40. gününde bir anma programı düzenlendi. Bu anma programı elbette çok anlamlıdır. Programı düzenleyen MHP Anamur İlçe Teşkilatına, Meclis salonunu açan belediye başkanına teşekkür etmeden geçemeyeceğim. Programı düzenleyenler Kıbrıs, dolayısıyla Türklük davasına ömrünü adamış bir lidere gösterilen saygının belirtilmesi açısından çok önemli bir vazifeyi ifa etmiş olmaktadırlar. Elbette rahmetli Denktaş ömrünü çok kutlu bir davanın savunuculuğu uğruna adamış, şahsına ait hayallerini yaşama yerine meşakkat ve çileyi tercih etmiş bir insan. Benim için Denktaş'ın hayatından alınacak en büyük ders Fatih Altaylı'nın Denktaş'la yaptığı bir programda Annan planı oylamaları zamanında kendisine sorulan '30 yıl Kıbrısı idare eden olarak hata yapıp, yapmadığı' konusundaki soruya verdiği cevap oldukça anlamlıdır; 'elbette hatalıyım, gençliğin eğitimine önem vermediğim, insanların milli duyguyla yetişmesinde eksik kalışım, hatalıdır' diyordu. Bilge Kaan anıtında, Türk Milletine kitabenin sonunda 'TAŞ YONTTURDUM, GÖNÜLDEKİ SÖZÜMÜ VURDUM... YONTTURDUM, YAZDIRDIM... O TAŞ TÜRBESİNİ...' diye nasihat etmektedir. Bilge Kaan kitabesini bilmeyen yoktur. Bu anıt Türk Milletine Çin'in tatlı sözüne, ipekli kumaşına aldanıp, yanılgıya düşme, mahvolursun,. Özüne dön, kültürüne sahip çık demektedir. Buradan son zamanlarda resmi dairelerde asılı olmasına bile tahammül edilemeyen GEÇLİĞE HİTABE’ye bakıyorum. Bilge Kaan'ın kitabesinden, Mustafa Kemal'in hitabesine; muhteva, öğüt, nasihat, uyarı aynı. Türk milletine aldanma, aldatılma, gaflet ve delalet içinde bulunanlara karşı alınması gereken tedbirler ve gençliğin neye sahip çıkması gerektiğinin direktifi verilmektedir. 735 yılındaki kitabeyle 1200 yıl sonraki hitabe arasında hiç bir fark yok diyebiliriz. Bugün içinde bulunduğumuz dünyada sadece tatlı dil, güzel hediyeler değil strateji ve aklın yanıltılması ile insanların düşünce sistemleriyle oynanarak milletler yok edilmeye çalışılmaktadır. Basit örnekler verelim; -Afganistan'da ne oldu da Amerika orada? -Irak'ta insanlar Saddam'la daha fazla şiddet ve korku mu yaşıyorlardı? -Amerika Saddam'dan daha merhametli de mi Irak'ta dersiniz? -Fas'ta 1953 den beri zulüm yapan Fransızlar Fas'a ne için geldiler? -Libya, Mısır, Suriye'de olanları ne kadar biliyoruz? -İran neden hedefte, 1992 den beri neden ambargo uygulanır? -Buralarda yaşanan olayların gerçek yüzünü Amerikan parasıyla beslenen medyadan doğru bir şekilde öğreneceğinizi mi düşünüyorsunuz? İşte bu da sizin yanılgınızdır. -Millet-i sadıka olan Ermeniler şimdi neden düşman millet? -Neden KÜRT ırk ayırımcılığı körükleniyor? -Tam üç yıldır her gün değişik kanallardaki açık oturum ve haberlerden 'KÜRT AÇILIMI' konuşulup tartışılıyor. Bunlar tesadüfî mi yoksa planlı akıl yıkama, algı değişikliği yaratarak, bazı şeyleri hazmettirme yolları mı? İşte ben rahmetli Rauf Denktaş'ı bu mesajıyla, Bilge Kaan'ı kitabesiyle, Atatürk'ü hitabesiyle anlamayı her şeyden önde düşünürüm. Bunları anlamak geleceğimizin mihenk taşlarıdır. Mustafa YILDIZ Bu haber 2351 defa okunmuştur.
|
Sponsor AlanıSANATIN İÇİNDEN ;Sponsor Alanı |
|||||||||||||||
0cak - 2012 / Her Hakkı Saklıdır / Kaynak gösterilip, sitemizin ilgili sayfasına link verilerek alıntı yapılabilir.
Yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir-Site ticari olmayıp, kütüre hizmet eder. |