![]() | ||||||||||||||
| ||||||||||||||
| ||||||||||||||
Sponsor Alanı![]() Anamur SEDİRAnamur SEDİR 1993-1994-Aralık 1993 1. Sayı-Ocak 1994 2. Sayı -Şubat 1994 3. Sayı -Mart 1994 4. Sayı -Mayıs 1994 5. Sayı SaatHİKÂYELER![]() İmran AKSOY HikâyeleriAna MenüSponsor Alanı![]() Ziyaretçi Bilgileri
HAVA DURUMU |
Yörük Göçü Hikayeleri "YÖRÜK GÖÇÜ" HİKÂYELERİ Okuyucuyu dere-bayır, yaylalardan yaylalara, o yurt senin, bu yurt benim diyerek, yaylaklardan-kışlaklara, kışlaklardan-yaylaklara koşturan, kimi zaman develerle, kimi zaman atlarla koyunların peşinde bazen bir Yörük kocası, bazen bir Yörük gelini, bazen bir Yörük genci bazen de bir Yörük kızını görür gibi oluyor insan Sayın Çınar ARIKAN’ın "Yörük Göçü" hikâyelerinde. Şirin Anamur sahillerinden Toroslara doğru tırmanışı, Ermenek yaylalarına varışı yaşıyor. Sanki Anamur’un yaylalarında dolaşıyor-Yörüklerin hikâyelerini yaşıyor insan Yörük Göçü Hikâyeleri’nde. Yörük Göçü Hikâyeleri bana Ali Rıza YALMAN’ın kimi zaman yaya olarak, kimi zaman at sırtında 1928-1934 yılları arasında Toroslarda dolaşarak yaşayarak yazdığı iki ciltlik “Cenupta Türkmen Oymakları”nı hatırlatır gibiydi… KİTABIN ÖN ve ARKA KAPAĞI
Ön kapağını bir Yörük göçü manzarası ve Yörük kilimi deseni, arka kapağını ise yine Yörük kilimi deseni ve deve katarının kompozisyonunun süslediği kitap 198 sayfadan ibaret olup yirmi altı tane hikâyeyi barındıran bu güzel kitap bir kere okunup bir köşeye kaldırılacak bir kitap olmayıp sanki bir başvuru kitabı, bir ansiklopedik eser gibidir "Yörük Göçü" hikâyeleri. Yörük Göçü Hikâyelerinde insan biraz da tarihe yolculuk ediyor. Nerden gelip, nereye gittiğini izliyor. Denizhan’ın torunlarını Anamur sahillerinde düşünüyor. Anamur sahillerinde Yörük folklorunun derinlemesine bir sunumunu görüyorsunuz. İç Anadolu’nun denizlere açılmasını işaret ediyor Şıh Ömer. Anamur Yolları türküsünde Islahat Fermanı ile fitne fesada dur dendiği izleniyor. Hayatı savaşlarla geçen ülke sevdalılarının kendi aşklarına vakit ayıramadan yaşadıkları burukluğu görüyorsunuz Ahmet ile Gülizar kızın hayallerinde. Barçın Yaylası’ndan Fil Ahmetin ağıtları yükselir Mehmet ve Selvinaz için. Dalaklı’da Postacı Osman Bey’le yol boyunca beraber yan yana yürüyorsunuz adeta dağdan gelen kurt ulumalarını duya duya dağıtıma çıkıyorsunuz. Derelerin şırıltısı var kulaklarınızda. Dalaklı Osman’nın yiğitliğini duyarsınız. Akmescit Köylüleri ile beraber yayla hasretini yaşarsınız. Süleyman Ağa’nın çadırında misafir olursunuz en kıymetlisinden, en hatırlısından. Göç yola koyulduğunda Akmescit Köylülerinin yayla yoluna düştüklerinde sanki Yörük Kocası Çınar Beyi görür gibi olursunuz aralarında. Adamdaş yaylalarında rastladığımız taşlara ve kuşlara manalı manalı bakar insanlar hani “Ya beni bir taş, ya da bir kuş eyle” duasından sonra bu hangi molladır acaba diye… ? Sorarsınız. Yörük Kızının aşkı, yılanların aşkı birbirine karışır boz ardıçlar arsında. Efsane gibi de olsa yılanların aşkı insanın okurken bile içini ürpertiyor. Öküz alıp satmaktan gök kargaya, acemi horozların kullanıldığı yayla sınırının tespiti müthiş bir Yörük dehasının ürünü olsa gerek. Akıllarda kalacak bir diğer hikaye ise Hüsamettin Ağa’nın kılıbıklığa vedası, Orhana köyünden Murat’ın Abdiye sıktığı kurşunların gögsüne denk gelmesini bir şans sayar, ya gözüne denk gelseydi ?... Yörük Kocasının doktorun verdiği perhiz listesi ile gırgır geçercesine Dr. Sıtkı'yı yola getiren hikâyesi ile Kazım Hoca ile Ekiz Ali arasındaki tosun davasını öbür dünyaya havale etmeleri…. Tahsildara Temiz yatak temin edilmesi …Veli Efendinini halkın her işine koştururken Osman Ağaya öküz satma işini onaylayan Koçmar(kertenkele)… İradyo, Tahsildarın içki alemi ile alay edercesine sorularla atağa geçmeleri….Yörüklerin keskin zeka ve espiri yeteneğini de ortaya koymaktadır. Orman kaçakçıları ile mücadele edilmesi gerektiğini vurgulayan son hikâye Kaçakçılar ….Orman ve ağaç sevgisinin insanlarımıza kazandırılması ve aşılanması için yaşanmış bir hayat hikâyesidir. Kaçakçılar bir nevi orman hortumcularıdır… Ne yazık ki halen bu memleketin parazitleri olmaya devam etmektedirler, kaçakçılar. Okudukça çocukluğumu yeniden yaşadığım bu güzel Yörük Göçü Hikâyeleri arasından sıyrılıp çıkmak oldukça zor oldu. Öylesine akıcı ve çarpıcı noktalardan yaklaşılmış ki bu da uzun ve meşakkatli bir emeğin ürünü olduğunu göstermektedir. Kitap okuma alışkanlığının kazandırılması amaçlı olarak her yaştan okuyucu için oldukça cazip olduğu kanısındayım. Yörük Göçü Hikâyeleri, kitabının üreticisinin kalemine, diline sağlık. Kutluyorum geleceğin Yörük Kocası’nı. Fil Ahmet’in şiirinden iki dörtlüğe yükleyelim Yörüklerin göçünü, görelim kimlerden sorar Bahşiş kızını Ozan Fil Ahmet? Yansın kavrulsun da Anamur çalı, Nehiridir kara gözlüm nehiri, Veli BİLİCİ Bu sayfa 40662 defa görüntülenmiştir. |
Sponsor AlanıSANATIN İÇİNDEN ;Sponsor Alanı![]() |
||||||||||||
0cak - 2012 / Her Hakkı Saklıdır / Kaynak gösterilip, sitemizin ilgili sayfasına link verilerek alıntı yapılabilir.
Yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir-Site ticari olmayıp, kütüre hizmet eder. (c)2012 Anamur SED?R |