EĞİTİM SORUNLARI VE ŞİDDET ÜZERİNE


Açıklama:
Kategori: KÖŞE YAZILARI
Eklenme Tarihi: 01 Ocak 2018
Geçerli Tarih: 29 Mart 2024, 09:28
Site: anamursedir-anamur dergi
URL: http://www.anamursedir.com/yazar.asp?yaziID=3602


          EĞİTİM SORUNLARI VE ŞİDDET ÜZERİNE

 

Şiddet sarmalının son zamanlarda toplumun genelinde yaygınlaşmasının bir ayağının medya ve sosyal medya olduğu diğer ayağını ise okul ve aile ortamlarının oluşturduğunu söyleyebiliriz. Belki de en can alıcı nokta burada sunulan eğitimin mevcut durumudur.

 

Eğitim sistemimiz on yıllardır yazboz tahtasına dönmüş şekliyle, bir türlü sistematik bir yapıya kavuşmadığı gibi, toplumun ihtiyaçlarını karşılayacak durumda da olamamıştır. Tamamen yukarıdan dayatmacı, bürokratik ve geleneksel yönetişim anlayışı içerisinde yürütülen eğitim politikaları sayesinde de bir türlü rayında gitmemiş ve sürekli problemler üretir hale dönüşmüştür.

 

Bu sorunların tek başına şu ya da bu hükümetten kaynaklandığını söylemek doğru olmayabilir. Yıllardır süregelen sorunlar zaman zaman palyatif yaklaşımlarla çözülmeye çalışılsa da maalesef eğitimdeki sorunlar giderek ivme kazanmış ve çığ gibi büyümüştür. Özellikle son beş altı yılda milli eğitim sistemindeki sorunlar neredeyse baş edilemez noktaya getirilmiştir.

 

Milli eğitimde altyapı ile ilgili özelikle eğitim teknolojileri gibi alanlarda başarılar sağlanmasına rağmen; üzerinde sürekli oynanan ve geliştirilmeyen ders programları, yönlendirme ve sınav sistemindeki istikrasız dalgalanmalar, eğitim yöneticileri ve öğretmenlerin atama sistemindeki yaşanan durumlar, denetim ve kontrol sürecinin neredeyse işleyemez hale gelmesi, öğrencilerin isteksizlikleri, okullarda nitelik kaymalarının bulunması, mesleki ve teknik eğitim hususlarında sağlıklı bir yönlendirmenin yapılamaması, grupsal politik tercihlerin eğitim sisteminin içine fazlaca sokulması, okul ve aile işbirliği ile iletişiminin giderek zayıflaması ve de en önemlisi eğitim çalışanlarının giderek isteklendirme kaybına uğraması gibi sorunların ortada olduğu bir gerçektir.

 

Eğitim sistemimiz; sorun çözen, gelişen ve geliştiren yapıda olması gerekirken; sürekli sorun üreten bir hal almaya başlamış, toplumun beklentilerini ve ihtiyaçlarını karşılayamaz hale gelmiştir. Oysaki gelişmiş ve ilerleyen bir toplumun ilk önce ele alacağı husus eğitim sistemindeki köklü değişimler ve iyileştirmeler olmalıdır. Bunun için de başta merkezi ve yerel politikacılar olmak üzere, eğitimde etkin ve taraf olması geren eğitim sendikacıları, veli dernekleri, birçok sivil toplum kuruşları ile birlikte gerçekten bir milli eğitim şurası oluşturulmalıdır. Toplumun ve çağın ihtiyaçlarına göre eğitim sistemini politik beklentilerden uzak, yerel ve milli beklentileri karşılayacak nitelikte baştan aşağıya rasyonel bir bakış açısıyla yeniden oluşturmak zorundayız.

 

Okul çalışanlarının neredeyse can güvenliğinin olmaması; sürekli öğrenci, veli, medya gibi bir takım unsurların şiddetli saldırılarına maruz kaldığına tanık olmaktayız. Ayrıca öğrencilere yönelik ve öğrenciler arasındaki şiddet olaylarının giderek artması, öğrenci ve öğretmenlerdeki duygusal kopuşun yaşanması gibi vahim durumlarla karşı karşıya kalınmaktadır.  Giderek gerginleşen bu ortam içinde yeni ve belki de onarılması çok güç olacak sorunlar ortaya çıkabilecektir.

 

Biz Türk toplumu olarak bunları hak etmiş değiliz. Değerlerimizi giderek yitirdiğimiz ve eğitimin sürekli kan kaybettiğine şahit olduğumuz bu günlerde;  üzücü olan bu tablonun karşısında başta ülke yöneticileri olmak üzere, toplumun sivil kuruluşları, biz eğitimciler, aileler ve eğitimle alakalı anne ve babalar olmak üzere, yeniden bir milli şuur içerisinde eğitimimizi iyi bir yere oturtmak gibi bir görevle karşı karşıyayız.

 

Umuyor ve diliyorum bunu başarırız. Başka da çaremiz yok gibi. Yoksa…

 

Abdurrahman POLAT

Eğitimci