ÇANAKKALE 100'ÜNCÜ YILI KUTLAMALARI


Açıklama:
Kategori: KÖŞE YAZILARI
Eklenme Tarihi: 22 Mart 2015
Geçerli Tarih: 29 Mart 2024, 14:57
Site: anamursedir-anamur dergi
URL: http://www.anamursedir.com/yazar.asp?yaziID=2541


ÇANAKKALE ZAFERİNİN 100’ÜNCÜ YILI KUTLAMALARININ ARDINDAN

18 Mart Çarşamba günü bütün yurtta, dış temsilciliklerimizde, KKTC’de Çanakkale Zaferinin 100’ üncü yılı kutlamaları yapıldı…

Hem de Çanakkale Zaferimizin şanına yakışır biçimde…

Aradan bir haftalık süre geçmesine rağmen Çanakkale Zaferiyle ilgili kutlamalar hala güncelliğini koruyor.

Bozyazı’ da Yunus Emre İmam Hatip Orta Okulunda yapılan kutlama Ulusal kanallarımızdan KANAL A ‘da da yayımlanmıştı.

Yunus Emre İmam Hatip Öğretmenleri ve Öğrencileri tarafından hazırlanan programa İlçe Kaymakamı Mustafa Erkayıran, Belediye Başkan Vekili Sezai Hasdeniz, Milli Eğitim Müdürü Hasan Doğan, Garnizon Komutanı Yüzbaşı Savaş  Cingöz, İlçe Emniyet Müdürü İsrafil Ergün Orman İşletme Müdürü Mehmet Alper, İlçe Müftüsü Adem Bebek, Gaziler, AKP İlçe Başkanı Celaletdin Muz, MHP İlçe Başkanı Turan Tuna, MHP Kadınkolarından İlknur Ağlamış, Fatma Ballı, şehit yakınları, daire amirleri, sivil toplum kuruluşu temsilcileri, vatandaşlar ve öğrenciler katılmıştı. Tüm Öğrenci velileri aileleri ile  salonu tıklım tıklım doldurmuşlardı.

Yoğun ilgi gören programda farklı etkinliklere de yer verilmişti.

Okulun girişine hazırlanan Çanakkale Zaferi konulu resim sergisi program öncesi davetlileri  manevi bir yolculukla o günlerin atmosferine taşımıştı.

2 metrelik dev Çanakkale  Şehitleri Abidesi maketi ve mezar taşları 100. yılın anlam ve önemini vurgular nitelikteydi.

Şube Müdürü Bilal ASLAN yaptığı konuşmayla duygulu anlar yaşatmıştı.

“Silahını Vermeyen Şehit” ve “Kınalı Kuzular”  piyesleri seyirciden büyük beğeni toplamıştı.

Bozyazı’da böyle bir Çanakkale şehitleri için  hazırlanan geniş çaplı etkinlik ilk defa olmuştu.

Okunan şiirler ve Çanakkale Destanı  adlı video gösterisinin ardından miniklerin  `Mustafa  Kemal`in Kağnısı`` adlı şiir ve gösterisi ile duygular doruğa ulaşmıştı.

Bu çoşku okul korosu ve müzik öğretmeninin söylediği solo türkülerle  devam etmişti.

Çıkışta, tarihimize damgasını vuran  ecdadın bu vatanı bize emanet ederken çektiği sıkıntıyı en güzel şekilde anlatmak için misafirlere ve okul öğrencilerine  buğday çorbası ikram edilmişti.

Kaymakam Erkayıran Okul da Emeği geçen Şerife Keskin ve tüm görevlileri tek tek tokalıyarak tebrik etmişti.

Kanal A’da da yayımlanan bu program ülke genelinde güncelliğini koruyor…

Çanakkale’de ne olmuştu?

Çanakkale Savaşı nedir?

Kimler arasında olmuştu?

Çanakkale savaşı Birinci Dünya Savaşı sırasında 1915–1916 yılları arasında Gelibolu Yarımadası`nda Osmanlı İmparatorluğu ile İtilaf Devletleri arasında yapılan deniz ve kara muharebeleridir.

 İtilaf Devletlerinin amacı neydi ve Çanakkale’de ne işleri vardı?

Amaç; İstanbul’u alarak İstanbul ve Çanakkale boğazlarının kontrolünü ele geçirmek, Rusya`ya askeri ikmal yolu açmak, Almanya?nın müttefiklerinden birini savaş dışı bırakarak İttifak Devletlerini zayıflatmak amacı ile Çanakkale Boğazı`nı seçmişlerdir.

Ancak saldırıları başarısız olmuş ve geri çekilmek zorunda kalmışlardır.

Osmanlı İmparatorluğu, Almanya ile bir ittifak antlaşması imzalamıştır.

 Almanya, bir an önce savaşa fiilen girilmesi için baskılarını sürdürmüştür.

Bu baskılar, Akdeniz`de İngiliz donanması önünden çekilen Goeben ve Breslau savaş gemilerinin İstanbul`a gelmesiyle bir oldubittiye getirilmişti.

Daha sonra Osmanlı Donanması`na bağlı bir grup gemiyle Karadeniz`e açılan bu gemiler 27 Ekim 1914 tarihinde Rus limanlarını bombalayınca Rusya, Osmanlı İmparatorluğu`na savaş ilan etmiştir.

İtilaf devletleri; Deniz harekâtıyla İstanbul`a ulaşılamayacağı anlayınca bir kara harekâtıyla Çanakkale Boğazı`ndaki Osmanlı sahil topçu bataryalarını ele geçirmek planını gündeme getirilmiştir.

Bu plan çerçevesinde hazırlanan İngiliz ve Fransız kuvvetleri 25 Nisan 1915 şafağında Gelibolu Yarımadası`nın güneyinde beş noktada karaya çıkarılmış ve başarılı olamamışlardı.

Bunun üzerine bir üçüncü çıkarma yapılmış, Osmanlı savunmasını aşamamıştır.

Tüm bu gelişmelerin sonrasında İngiliz, Anzak ve Fransız kuvvetleri Gelibolu Yarımadasını 1915 yılı Aralık ayı içinde tahliye etmiştir.

İşte 18 Mart Çanakkale zaferinin 100’üncü yıldönümünde anlatılanlar bunlardı.

Bu başarılarımızın sırrı neydi?

 Çanakkale savaşında kazandığımız zaferimizi törenlerde anlatıldığı şekliyle İslam’ın bize kazandırdığı imanımıza borçluyuz.

Malazgirt’ten Büyük Taarruz’a kadar yaptığımız savaşların birincisi bize Anadolu’nun kapılarını açmış, sonuncusu ise Anadolu’yu toplu işgalden kurtarmıştır.

Türk Milletinin kahramanlığı ile İslam’ın aktif emirleri birleşmiş ve zaferlerimiz ortaya çıkmıştır.

Batıdan, güneyden, kuzeyden saldıran işgalciler temizlenmeseydi Anadolu medeniyeti son bulacaktı.

Malazgirt’ten Büyük Taarruz’a kadar bütün başarılarımızda Anadolu bir odak noktası olmuştur.

Tuna boylarına, Viyana önlerine sefere çıkan Mehmetçiğin elbisesi Anadolu’da dokunmuş, atının üzengisi Anadolu’da dövülmüş, mehterinin kösü-davulu Anadolu’da örülmüş, inanç ve kültürü Anadolu’da işlenmiş, savaş taktikleri, plan ve programı Anadolu’da hazırlanmıştır.

Anadolu hep vermiştir.

Afrika’dan Avrupa içlerine, Kıbrıs’tan Pakistan’a, Hindistan’a kadar asker vermiş, silah, cephane, yiyecek vermiş, hiç almamıştır.

Savaş sonrasında Anadolu’da yıkılmış yuvalar, öksüz çocuklar, dul kadınlar, bükük boyunlar kalmıştır.

Artık ülkemizi kalkındırmak için şu anda ekonomik ve iktisadi savaşımız vardır.

Artık zafer için sefere çıkma imkânı yoktur.

Yaşadığımız toprakları yeşertmek, Seyhan ve Ceyhanları, Fırat ve Muratları, kızıl ve yeşil ırmakları zapt etmek, toprağın derinliklerindeki kara altın rezervlerini ak altına dönüştürmek, cephede kazanılan sıcak savaşı cephe gerisinde ekonomik ve iktisadi zaferle tamamlamak tarihi borcumuzdur.

Tatlı göller ve akarsularımızla, Yunanlıların göz diktiği deniz ve adalarımızla dünyanın gıpta edilecek bir ülkesiyiz.

Topraklarımız içinde uzanan 11 bin kilometrelik nehir ve ırmaklarımızla, Karadeniz ve Akdeniz yamaçlarında yüzlerce çay ve derelerimizle, besin, dokuma, maden, selüloz, plastik ve kauçuk sanayiinde atılım yapacak imkânlarımız vardır.

Türk Milleti olarak ülkeyi kalkındırmak için iktisadi ve ekonomik yönden bir yerlere gelindiği doğrudur.

Ancak gelinen yer, gelebileceğimiz yerin çok gerilerindedir.

İslam çalışmayı emrederken akarsularımız boşa akıyor.

Topraklarımız kuru. Şehir ve köylerimiz karanlık.

Petrol ve madenlerimiz yeterince değerlendirilmiyor.

Denizlerimiz, dağlarımız, göllerimiz, coğrafyamız, tarihi ve stratejik yapımız, nüfus potansiyelimiz her türlü atılımı yapmaya müsaittir.

İslam’ın hamleci ruhu ile tarihte yaptığımız savaşlarımız hep zaferle sonuçlandığı gibi ülkemizi kalkındırmak için iktisadi ve ekonomik savaşımızı da Türklük ve Müslümanlık ruhu ile zaferle sonuçlandırmalıyız.

Milletimiz cephe gerisindeki bu medeniyet savaşını da kazanacak gayret ve inanç potansiyelinde sahiptir.

Genel seçimlerin yaklaştığı ve Milletvekili adaylarının belirlenmeye başladığı şu günlerde başta Mersin’imiz olmak üzere bütün İllerimizde seçeceğimiz milletvekilleri ülkemizin girişeceği medeniyet savaşını kazanacak inanç ve potansiyele sahip olmalıdır.

Çanakkale zaferinin 100’üncü yılı kutlamalarında emeği geçen bütün şehit torunlarına teşekkür eder, şehitlerimize Allahtan rahmet dilerim.

Hoşça kalınız.

 

Gazi MERT

gazimert333@gmail.com